25 Ağustos 2016 Perşembe

Tohumdaki Şifa

Vladimir Megre'nin Anastasya isimli kitabından alıntıdır



Yargılamadan Yaşamak

Daha az stres: Eğer bir kişi hakkında kötü veya negatif düşünürseniz, tüm kötü enerji sizin vücudunuzda toplanır. Bu da stresle dolmanıza neden olur. Bunun yerine pozitif düşünün ve zamanınızı başkalarını eleştirerek harcamayın.
Daha verimli bir hayat:Başkaları hakkında düşünmek, konuşmak ve zaman harcamak, aslında hayatınızdan çalmak anlamına gelir. Bunun yerine kendiniz için daha verimli şeyler yaparak, o zamanı kullanabilirsiniz.
(!)Olasılıklar sonsuzdur:Nedenini bilmediğiniz, tam olarak arka planındaki durumdan haberdar olmadığınız olayları ve kişileri yargılamayın. Sonsuz olasılıklar ve görünenin dışında nedenler olabilir.
(!)Seviyenizi koruyun:Sizi ilgilendirmeyen konu ve kişiler hakkında yargılamalarda bulunmak sizi muhakeme duygunuzun doğruluğuyla ilgilidir. Siz neden bu kararı veren kişi olacaksınız? Ortada bir mahkeme yoksa ve siz de bir hakim değilseniz, seviyenizi koruyun. Böylece insanların gözünde saygı kazanırsınız.
Daha mutlu bir yaşam:Çocukları mutlu kılan nedir? Sadece kendi hayatlarıyla ve o anda istedikleri şeyle ilgilidirler. Enerjinizi kendi yaşamınız için kulanın ve güzel şeylere bakın. Yargılamak ve eleştirmek sadece negatif enerji yayar.
-alıntıdır

24 Ağustos 2016 Çarşamba

Şamanizm ve Şifacılık

Mircea Eliade'ye göre Şamanizm; dünyadaki diğer tüm spiritüel geleneklerce desteklenen...değiştirilmiş bir bilinçle başka dünyalara yolculuk etmektir.(Geçmişin Esriklik Teknikleri)






  • Şamanist uygulamalar bir metodtur, bir din değildir.
  • Şamanizm bir red etme değildir. “Biz tek şifa yöntemiyiz” demezler. Şaman şifa vermede, ruhsal manadaki şifacılığını, kişilerin tercihine göre bulunduğu toplumdaki bitkisel veya masaj gibi diğer teknikleri kullananlarla beraber uygulayan bütünsel bir yaklaşım sergiler. Şamanın amacı, bir tek kendi sisteminin doğru ve yararlı olduğunun ispat etmek değil, hastanın iyi olmasıdır.
  • Şaman bakış açısına göre travma geçiren biri ruhunun bir kısmını kaybetmiş sayılmaktadır. Ruh olarak kasdettiğimiz, bizim kültürümüzde yaşam olarak tanımlanan doğum anından ölüme kadar olan süredeki, bulunması zorunlu olan spiritüel öz’dür. Kaybedilen ruhun tedavi edilmesi için kullanılan teknikler ruhsal tekrar ele geçirme teknikleridir, ve klasik şaman metodu kayıp olan ruhun o kısmını bulup onu tedavi etmektir.
  • Şamanizmdeki farklı bilinç durumu dünyanın % 90’lık kısmında vurmalı çalgıların monoton sesi kullanılan bilinç değiştirme teknikleri ile sağlanmaktadır, bu vurmalı çalgı genellikle davuldur, ancak çubuklar, çıngırak veya başka estrümanlar da kullanılabilir. Bazı kültürlerde, ki bunlar toplamın % 10’u kadardır, şamanlar bilinç durumlarını değiştirmek için psikotrop maddeler kullanırlar. Şamanik meditasyon müziklerine buradan ulaşabilirsiniz. 



Dr. Stanley Krippner: Şamanlar kendi kabilelerin psikoanalistleridir. Pek çok Şaman  "Ben iyileştirmedim, sadece aradaki engelleri kaldırdım ve onun kendi kendisini iyileştirmesini sağladım" der. Yani iyileştirme gücü aslında hepimizin içinde saklı. Şamanın rolü ise, bu gücümüzü harekete geçirmemizi sağlamak. Bunun örneklerini modern tıpta da görebilirsiniz. Zira sadece doktora görünmek ve onunla konuşmakla bile iyileşme başlar!

-alıntıdır








Kullandığınız Kelimeler Beyninizin Yapısını Değiştiriyor

Pozitif kelimeler kullanmak beynin ön lobunu kuvvetlendiriyor
Words can change your brain’ (Kelimeler beyninizi değiştirebilir), adlı kitabın yazarları Dr. Andrew Newberg ve Mark Robert Waldmen, kullanılan kelimelerin, fiziksel ve duygusal stresten sorumlu genlerimizin ekspresyonunu baskılama veya kuvvetlendirme gücüne sahip olduğunu söylüyorlar. Günlük hayatımızda daha pozitif ifadeler kullanarak beynimizin ön lobunu kuvvetlendirebilir ve daha etkili kullanabilirsiniz.Ön lobun aktivitesini artırarak doğru karar verme ve karmaşık problemleri çözme yeteneklerini geliştirmek mümkün. Böylece hayatta karşımıza çıkan konularda kendimiz için daha doğru olacağını hissettiğimiz şekilde karar verebiliyoruz.





Negatif kelimeler stres hormonu seviyesini  artırıyor
Negatif kelimeler kullanmak beyindeki Amigdala bölgesini uyararak stres hormonu miktarının artmasına sebep oluyor ve fark edilmese bile gün boyu kendimizi daha gergin hissediyoruz.
Az miktarda stresin vücut için iyi olduğu düşünülse de fazlasının mental ve fiziksel olarak problemlere yol açtığı bilinen bir gerçek.
İfade biçimi kendimize ve çevreye olan bakış açımızı etkiliyor
Newberg ve Baldmen’in araştırmalarına göre pozitif kelimeler kullanmak kendimize ve başkalarına karşı bakış açısını yöneten, beynin parietal bölgesini aktive ediyor. Pozitif bakış açısıyla birlikte sosyal ilişkiler gelişiyor ve ifade biçimi pozitif kelimelerden seçiliyor. Negatif bir iletişim dili kullanmak ise kişiyi şüpheci ve gergin bir ruh haline sürüklerken, aynı zamanda da sosyal ilişkileri olumsuz olarak etkiliyor.
Deney aşaması
Pozitif kelime kullanımının insanlar üzerindeki etkisini araştırmak üzere yapılan deneylerde, 35- 54 yaş arası bir grup yetişkinden 3 ay boyunca her gün kendilerini mutlu hissetmelerini sağlayan 3 kelime yazmaları isteniyor. 3 ayın sonunda deneklerin kendilerini daha mutlu ve pozitif hissettikleri sonucuna ulaşılıyor. Deneyin sonuçlarından birisi de, deneklerin karşılaştıkları olaylarda her zaman pozitif yanları görmeyi öğrenmeleri.
Araştırmalar, her gün kendinizi mutlu hissetmenizi sağlayan 3 kelime yazdığınızda, bu aktivitenin kendinizi daha mutlu ve pozitif hissetmenize yardımcı olduğuna söylüyor.

Küçük alıştırmalar ve yaşantımıza etkileri
Sinirliyken bizi rahatlattığını sanarak sonradan pişman olacağımız birçok şey söyleyebiliriz. Bunun sebebi gerginlik esnasında beynin ön lobundaki mantıksal düşünme bölgesinin inaktive edilmesidir. Sinirliyken düşünmeden hareket edip reaksiyon göstermemizin sebebi ‘amygdala hijacing’ yani ‘duygusal ele geçirme’ ile açıklanmaktadır. Bu durumun önüne geçmek için pozitif ifadeler kullanarak ön lobu eğitmek mümkündür. Böylelikle sinirli anlarda bile kontrolü kaybetmeden iletişim kurmak daha kolay hale gelir.
Eğer siz de yaşantınızda, negatif söz ve düşüncelerin gereğinden fazla yer ettiğini düşünüyorsanız, seçtiğiniz kelimelere odaklanarak ve her gün sizi mutlu eden 3 şeyi bir kağıda not ederek alıştırmalara başlayabilir ve hayatınızdaki değişime bizzat şahit olabilirsiniz.

-alıntıdır


Dr Mehmet Öz Reiki'yi denemenizi öneriyor

Dr Mehmet Öz Reiki'yi denemenizi öneriyor. 



İlgili videoya buradan ulaşabilirsiniz.

23 Ağustos 2016 Salı

Reiki & Tıp

Columbia Presbiteryan Hastanesi Dr Mehmet Öz - Julie Motz
“New York Columbia Presbiteryan Hastanesinin ünlü kardiyografi cerrahlarından Dr. Mehmet Öz ile birlikte çalışan ve Reiki eğitimi almış olan şifacı Julie Motz, hastaların operasyonlar sırasındaki enerji dengesini korumak için, Reiki ve diğer hassas (subtle) enerji tekniklerini kullanıyor. Motz, doktor Öz'e açık kalp ameliyatları ve kalp nakilleri sırasında destek veriyor. Motz'un girdiği 11 operasyonun hiçbirinde, hastaların yaygın olarak görülen operasyon sonrası depresyona girmedikleri, bypass hastalarının operasyon sonrasında ağrı ve bacaklarda görülen zayıflık gibi sorunları yaşamadıkları ve organ nakli yapılan hastalarda vücudun organı reddetmesi sorununun ortadan kalktığı tespit ediliyor.”

Marin General Onkolojist Dr. David Guillion
"Hastalar için gücümüzün yettiği her hizmeti vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Bizler modern tıbbın tüm imkanlarını hastalarımızın önüne seriyoruz ancak şifa çok karmaşık bir süreç... Pozitif enerjinin kullanılmasıyla iyileşme sürecinin tetikleneceği düşüncesini destekliyorum.”




İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü Prof Dr. ERKAN TOPUZ
“Hastalarımıza tıbbi tedavinin yanı sıra meditasyon, yoga reiki gibi yöntemleri de öneriyoruz. Ayrıca resim yapmalarını, dans etmelerini, müzik dinlemelerini de öneriyorum. Yoga,meditasyon uygulamaları tedavi edici değildir ancak hastanın direncini artırıp, onu daha güçlü kıldığı için çok önemlidir.Dolayısıyla bu tür spiritüel uygulamalar hastalığın iyileşme sürecini olumlu etkiliyor ve hastanın hastanede kalış süresini kısaltıyor. İlaç, ameliyat ya da radyoterapi her şey demek değildir. Bu tür uygulamalar hastanın psikolojik durumun düzeltip hayata bağlanmasında son derece etkili oluyor. Hasta kendisini daha güçlü hissediyor, ağrılara ve acılara daha kolay katlanıyor. “

Marmara Üniversitesi Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. CENGİZ CANPOLAT
“Spiritüel tedavi yöntemlerinin özellikle kanser gibi hastalıkların tedavisinde çok yararlı bir destekleyici olduğuna inanıyorum. Sadece meditasyon, reiki, yoga da değil akupunkturun da olumlu etkileri var. Literatürde bu öğretilerin özellikle kanserli hastalarda, anksiyeteyi, ağrıyı, huzursuzluğu, uykusuzluğu, kemoterapinin yan etkilerini ve fiziksel bir takım şikayetleri ciddi derecede azalttığına ve hastanın bütün bu durumlara toleransını artırdığına dair bilgiler yer alıyor. Tabi ki bunlar konvansiyonel tıbbi tedavinin yerini alabilir diye bir şey sözkonusu değildir. Bunlar ancak konvansiyonel tedaviye yardımcı olabilir. Araştırmalar göstermiştir ki bu tür uygulamalar vücudun endojen mekanizmalarını hareket geçiriyor. Mutluluk veren endorfin hormonunu artırıp, adrenal ve kortizon sentezine etki ederek stresi ve anksiyeteyi azalttığı görülmüştür. Yine hücresel immünüte üzerinde etki ettiğini gösteren, pozitif bulgular vardır. Önceleri panik atak, stres, depresyon gibi psikolojik hastalıkların
tedavisinde kullanılan bu yöntemler üzerinde yapılan çeşitli araştırmalarda kalp ritminin yavaşladığı, kan akışının düzene girdiği,kan basıncının düştüğü, beyin yarım kürelerinin 
dengelendiği, adrenalin hormonunun ve kolesterolün azaldığı, oksijen tüketiminin düştüğü görülmüştür.
Ben kendi fiziksel ve ruhsal sağlığım için birinci ve ikinci derece reiki öğrendim ve bundan çok yarar görüyorum. Vücudumda birikmiş negatif enerjiyi uzaklaştırıyor, yorgunluğumu alıyor, zihinsel konsantrasyonumu artırıyor ve beni sakinleştiriyor. Açıkçası yararını gördüğüm için herkese tavsiye ediyorum. Bazen ağrılarımda ilaç kullanmama gerek kalmıyor. Ağrı azaltmada bunun çok etkili olduğuna inanıyorum.”