"+Bugün hayatının son günü olsaydı nasıl yaşardın?
-...
+Bir gün, bugün hayatının son günü olacak"
Evet bir gün hayatımızın son günü olacak ve o gün bu gün olabilir. Varoluşumuzun asıl gerçekliği ve esas olan şu andır. Bu yüzden hayatımız negatif düşüncelere dalacak kadar uzun değil. Kendimizi, sevdiklerimizi kıracak kadar da uzun değil. Aksine aldığımız her nefesin kıymetini bilmemizi gerektirecek kadar kısa. İşte bu yüzden hayata karşı kendi savunma sistemlerimizi geliştirmeliyiz. Sinirlendiğimiz bir anda kendimize özgü sakinleşme metodlarımız olmalı. Birden ona kadar saymak gibi, yürüyüş ya da resim yapmak gibi..
Saldırı ya da tehlike anında
devreye giren ilkel beynimiz, ilk çağlarda bir yırtıcı hayvandan kaçmak için
devreye giriyorsa, şimdilerde de günlük hayatın stresinden, bizi üzen
insanlardan kaçmak için devreye giriyor. Savunma amaçlı istemediğimiz sözler
sarfedebiliyor, kendimizi ya da çevremizdekileri üzecek düzeyde strese girerek;
bunun bedenimize zarar vermesine izin verebiliyoruz. İşte tam bu noktada kendi
savunma mekanizmamızı devreye sokup kızgınlık ya da stresimizin bizi ele
geçirmesine izin vermemeliyiz. Bir dua okuyabiliriz, meditatif konuma
geçebiliriz. Nasıl rahatlıyorsak o şekilde bu durumu atlatabiliriz. Yeter ki esas
varoluşun şu anda olduğunu unutmayalım ve her gün yeni doğan bir kelebek misali yaşayalım. Günlük hayatımızı gereksiz streslerle doldurup ,anın içindeki güzellikleri
kaçırmayalım.
Sevgilerimle Reiki Master İlgi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.